İmam Hatip mezunu yönetmen Merve Kuş'tan dikkat çeken recm cezası kısa filmi

Güncelleme: Şubat 9, 2022 22:11

Özel Üniversitelerin çoğalması ile birçok alanda gençler kendilerini geliştirebiliyor. Gaziantep Anadolu İmam Hatip lisesi mezunu Merve Kuş bir Fars hikayesi ile karşımıza çıkıyor. Şeriat ile yönetilen ülkelerde recm cezası, zina, iftira ve tecavüz olaylarında kadınların nelere maruz kaldığına dikkat çekiyor. 2016 yılı en iyi kısa filmler arasında gösterilmeye aday olan yapıt çok hassas bir konuyu ele alıyor. Merve Kuş'un 7. kısa filmi olan '' Mühürlü Taş '' isimli yapımı sizler için inceledim.Recm cezası nedir? İslam'da taşlanarak öldürme var mı? Youtube en iyi kısa filmler

Sosyal medya ve gerçek hayatta linç olaylarına birçok haberimde vurgu yaparak size ulaştırmıştım. Şimdi benzer bir konuyu izleyen kısa filme vurgu yapacağım. Ülkemizde son yıllarda sosyal medyanın gücü ile internet medyası kamuoyu gündemine yön verecek duruma gelmiş durumda. Özellikle son yıllarda '' Şeriat kanunlarının '' uygulamalarının gelmesini isteyen kitlelerin olduğu iddia edilmektedir. Cumhuriyet ile yönetilmekten memnun olmadıklarını her fırsatta dile getiren birtakım kimselerin çoğu, hayatlarında doğumlarından bu zamana kadar '' Şeriat kanunları'' ile yönetilen bir ülkede daha önce hiç yaşamadıkları analiz edilmiştir. Fakat sosyal medya üzerinde görülmektedirki sanırsınız adamlar Suudi Arabistan'da yaşıyor yada İran'da.

Merve Kuş senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı '' Mühürlü Taş '' isimli kısa filmde, Şeriat kanunları ile yönetilen İran'dan bir tecavüz olayını ve akabinde halkın galeyana getirilmesi sonucu gelişen recm cezası durumunu bizlere anlatıyor. Anadolu Üniversitesi İlahiyat ve Niğde'de Radyo Tv Sinema okumuştur ve İmam Hatip Lisesi mezunudur.

Recm cezası nedir?

Recm cezası İslam hukukunda zina yapan kadın ve erkeğin taşlaranarak cezalandırılması olarak geçtiği iddia edilir. Çoğu kaynaka bu durum sopa cezası olarak geçer. Birçok kaynağa göre taşlanarak öldürme cezası Kuran'ı Kerim'de geçmemektedir. Recm cezası bir Şeriat kanunu olarak bilinsede Tevrat, ve İncil'de de yer almaktadır. Çoğu ülkede uygulanmadığı da iddia edilir.

Kısa filmin konusunda tecavüze uğramış bir İran'lı kadının tecavüzcüsü ile taşlanarak öldürülmesi konu alınmaktadır. Kadın kendisine tecavüz edildiğini belirtsede, tecavüzcüsü '' Rızası vardı '' iddiasında bulunarak kendisini aklamaya çalışır. Kısa filmin dikkat çeken kısmı ise Kuran'ı Kerim'in ve İslam dininin gerçek adaletine yapılan vurgudur.

Günümüzde her tecavüz vakasından sonra zanlı kişilerin %90'ı ya tahrik oldum der ya da karşı tarafın rızası vardı iddiasında bulunur. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderlğinde binlerce şehit atalarımızın kanı ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının varlığı sayesinde, bu tür olaylar profesyonelce araştırılarak aydınlatılabiliyor. Kadın vatandaşlarımıza verilen yaşam hakkı, seçilme hakkı, giyim kuşam ve eşitlik durumu benzeri birçok özgürlüğün değerini anlamak için bu kısa filme bir gözatmanızı tavsiye ederim.

Şimdi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde doğmuş, büyümüş ve Şeriat kanunları ile yönetilmek istenen kişiler olası durumlarda ortaya çıkabilecek kanuni açıkların nasıl kapatılabileceğini bir düşünmeli derim. Bu film belki olaylara pozitif bakıyor, olumlu bakıyor adalet yerini buldu vurgusu yapılıyor olabilir. Peki ya bu kadar şanslı olmayan kadınlar? Recm cezası günümüzde birçok ülkede uygulanmakta ve bu ülkelerde birçok kadın maalesef hakkını arayamamaktadır. Elbette iyi niyetli ve adalet isteyen yöneticiler şeriat kanunları ile yönetilen ülkelerde mevcuttur. Bu kısa filmi bir İmam Hatip lisesi mezunu vatandaşımızın kendisini geliştirerek belkide bana göre benden daha bilgili olduğu bir alanda bir hukuki açığa vurgu yapması beni gerçekten etkilemiştir.

2016 senesinin en dikkat çekici ve en iyi kısa filmleri arasında girebilecek bu yapım için cesaretinden dolayı Merve Kuş kardeşimizi tebrik ediyorum. Belki beni bu haber için beni eleştirecek kişiler olacaktır, belki Merve kardeşimizi bile eleştirecek bazı kişiler olacaktır ama size net bir örnek vereyim aslında soru sorarak bu haberi sonlandıracağım.

Ne güzeldir güzel ülkemde böyle utandırıcı bir suç işlenildiğinde sağcısı, solcusu, her kesimi sol medya, yandaş diye tabir edilen medya ve troll diye adlandırılan kitle dahil tek ses olabiliyor. İslam dinini daha iyi anlamak ve adalet kavramını kendisine göre uyarlayan '' Yobaz '' olarak tabir edilen kitle ile gerçek İslam adaletinden yana olan kişiler arasndaki ince çizğiyi anlayabilmemiz için güzel bir kısa film.

Size sorgulamanız için iki örnek sunacağım. İran'dan Türkiye'ye tatil amaçlı yada yaşamak için gelen insanlar ile konuşun ve ülkelerinde nasıl bir yaşam olduğunu öğrenin. Ben eleştirmiyorum sadece İran'dan Türkiye'ye gelen din kardeşimiz neden bir anda istinye park alışveriş merkezinde soluğu alıp eller havaya moduna giriyor merak etmişimdir hep. Suudi Arabistan'ın dibinde sanırım bir ülke var ada Bahreyn. Birde Suudi Arabistan'da yaşamakta olan kişilerin Bahreyn'e geçtiklerinde nasıl bir yaşam sürdüklerini inceleyin. Dubai ve Katar gibi turzim cenneti haline gelmiş ülkelerede bakın. Karadeniz bölgemizin incisi Trabzon'da Hamsiköy ve Uzungöl'de bu yaz bulunma fırsatı yakaladım. İtiraf etmeliyim ki ben bukadar İran'lı ve Suudi Arabistan vatandaşını bir arada hiç görmemiştim. Suud din kardeşlerimiz açısından merak ettiğim konu ise şu bu Karadeniz'den mülk satın alıp yaşama merakı nereden geliyor?

Bkz: Türkiye Cumhuriyeti ve özgürlükler.

Gelelim sorulara;

Soru 1 Bu kısa filmi Merve Kuş İran'da yada herhangi bir Şeriat kanunu ile yönetilen ülkede çekmiş olsa kendisine nasıl bir tepki gelirdi?

Soru 2 Bu kısa filmi ben Şeriat kanunları ile yönetilen bir ülkede haber yapsam bana ne tepki gelirdi?

Senaryo ve Yönetmen: Merve Kuş

Oyuncular: Firuze MİHMAR, Vural YAYAN, Belma MEMATİ, Recep ÖZGÜLLÜ,

Cumhuryet'in ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınımızın geleceği için neler yaptığını anlamak adına bence çok başarılı bir kısa film olmuş. Merve Kuş ne düşünür bilemem bu benim fikrim.

Düşünün bu genç kızımız İmam Hatip Mezunu ve çok güzel bir kısa film çekmiş, kendisini radyo tv sinema okuyarak geliştirmiş. Ben Radyo tv habercilik okudum İstanbul Aydın Üniversitesinde fakat mezun olmadım ama size bu haberi okutuyorum. Anlayacağınız kendini geliştirmek tamamen bireyin elindedir.

Günümüzde cafelerde, toplu taşıma araçlarında kıyafet özgürlüğü ile oturup kalkabilen kadınlarımız ve sevgilisi ile eşi ile rahatça el ele tutuşarak gezebilen insanlarımız var. Birde İnstagram ve Facebook, Twitter hesaplarından '' Hayırlı Cumalar '' yazarak akşam çok hızlı yaşayan insanlarımız mevcut. Ağızlarından dini terimleri düşürmeyip, akşam eve gittiğinde faiz oranlarına bakan girişimcilerimizi, şehit verdiğimiz günlerde hit uğruna para uğruna dini ve milli duyguları sömüren sosyal medyacılarımıza vurgu yapmama gerek yok sanırım. Evet arkadaşlar bu kısa film size ne hissettirdi bunu bana değil kendinize sorun. Bu tür yapımları sürekli toplumu strese sokan ve kutuplaştıran sosyal medya sayfalarında göremezsiniz çünkü hit sağlamaz. Zor günlerden geçmekte olan güzel ülkemizde artık insan ayırmadan kutuplaşmadan birlik olmamızı diliyor teşekkür ediyorum. Lütfen haklarımıza, özgürlüklerimize sahip çıkalım ve karşılıklı değerlerimize, inanışlarımıza yaşam şeklimize saygı gösterelim. Sanat, Bilim ve Dini inançlarımıza saygı gösterip sahip çıkmamız dileğiyle. İmam Hatip Mezunu yada okuyan , normal lise okuyan bütün gençlerimize sanat alanında kendilerini geliştirmeleri ve bilim, teknolojiyi anlama adına araştırma yapmaya davet etmek en doğru olay bence.

Habermark Kültür Sanat

Özel Haber

Emre Ata